Su kıtlığı, dünyada belki de iklim değişikliği kavramından beri yaşamı tehdit eden en büyük tehlikelerinden biri olmuştur. Bu tehlikeyle, Hindistan’ta 4,65 milyon insanın yaşadığı, dünyanın en kalabalık ikinci şehri olan Chennai kenti karşı karşıya.
Şehrin su kaynakları, suyun azalmasından dolayı çamurlaşmış durumda. Şehide yaşan insanların su ihtiyaçları ise, tuzlu su arıtma tesisleri ve şehre trenlerle taşınan sularla karşılanmaya çalışılıyor.
Elbette kuraklık sorunu sadece Chennai şehrinde değil, dünyanın pek çok şehrinde gündem konularının başında geliyor.
Bu kuraklığa sebep olan etmenlerin başında, suyun kötü yönetimi, iklim değişikliği, yeraltı sularının bilinçsiz ve fazla kullanımı gibi unsurlar yer almaktadır.
Chennai şehrinin yöneticileri durumla ilgili olarak BBC’ye verdikleri röportajda, “Chennai’yi bu durumdan ancak yağmur kurtarabilir” demişler.
Şehirde yaşanan sıkıntının ardından her yerde olduğu gibi fırsatçılık ön plana çıkmış. Hindistan Dünya Kaynakları Enstitüsü’nde sürdürülebilir şehir yöneticisi olan (sürdürememiş) Raj Bhagat, şehre su getiren kamyon sürücülerinin suyu yüksek fiyattan sattığını ve bu durumdan ise fakir insanların daha çok etkilendiğini söylemiş.
Şehre yağan son yağmur 2018 Ekim-Aralık ayları arasında şehrin kuzey doğusuna yağan muson yağmurlarıydı. O günden sonra 200 günü yağmursuz geçirdi. Kurak geçen günlerin ardından da şehrin su ihtiyacını karşılayan dört rezervuar ise kurumaya başladı.
Su Kıtlığının Asıl Sebebi
İklim değişikliğinin bilindiği gibi ısı dalgaları üzerinde etkisi vardır, topraktaki nemi emerek daha fazla buharlaşma sebep olarak kuraklık riskini yükseltir. Chennai’nin son 60 yıldaki sıcaklığını 1.3 santigrat derece (2.4 Fahrenhayt) yükseltti, yani sıcaklık dalgası olmasa bile, iklim değişikliği hidrolojik döngüyü değiştiriyor. Ancak Chennai’nin su temini ile ilgili sorunlar düşük yağışların ötesine uzanıyor.
Nitekim, şehir nüfusunun 1940’lı yıllardan bu yana her on yılda iki basamaklı bir artış gösterdiğini görmüştür. Zayıf planlama ile birleşen devasa büyüme, hem aşırı vergilendirilmiş hem de yaygın olarak verimsiz bir su sistemine neden olmuştur. Hızlı şehirleşme aynı zamanda bir kez geçirgen yüzeylerin üzerine çıkarak yer altı suyu şarj oranlarını düşürmüştür. Chennai’nin rezervuar kapasitesi de nüfusa hizmet etmek için ihtiyaç duyulanın çok altında kalıyor ve su ölçüm programı mevcut değil, bu da zaten kıt su kaynaklarının aşırı kullanım için izlenememesi anlamına geliyor.
Şehir yöneticileri, gelecekte oluşabilecek olası su kıtlığı için sürdürülebilir su tüketimi yerine, deniz suyunu arındıracak daha fazla tesis kurmayı planlıyor. Ancak Bhagat ise az maliyetli daha iyi su altyapılarının kurulmasını öneriyor.
Su Kıtlığı Geleceğimizi Mahvetmesin
Hindistan’nın sadece Chennai şehri değil ayrıca Cape Town ve Sao Paulo gibi şehirler de benzer sorunları yaşıyor ya da yaşadı. Dolayısıyla yakın gelecekte, insanlığın bir su savaşına girmemesi için yöneticilerin iklim değişikliği, küresel ısınma gibi dünyayı yakından ilgilendiren konularda çeşitli önlemler almaya başlaması gerekiyor.
Sizlere BBC’nin hazırlamış olduğu bu üzücü olan video ile baş başa bırakıyorum. Bir sonraki bilim haberinde buluşmak üzere…
Çennai: 5 milyon kişinin gözünün önüne kuruyan göl
"Burası tüm dünya için ibret olmalı… Burada kuraklık yaşanıyorsa her yerde yaşanabilir." #iklim #küreselısınma #earth #sukıtlığı #kuraklık – @poptarim pic.twitter.com/dLmKpoIUb8
— POPÜLER TARIM (@poptarim) July 24, 2019
Çeviri ve Derleme: Popüler Tarım | Bilim Haberleri
Su savaşları kapımıza dayandı. “Mavi Altın Su Savaşları” adlı belgeseli izleminizi tavsiye ederim. Düşünsenize, bir yandan uzay çağındasınız, elektrikli otonom araçlar ve yapay zeka ile uğraşırken bir yandan kapınıza dayanmış belki de çözümünün canlarla ödeneceği bir problemle karşı karşıyasınız: kuraklık!