Panama Hastalığı! Muzun neslinin tükenmesini önleme arayışı

Muzun neslinin tükenmesini önleme arayışı
1 2.805

Panama hastalığı ile başı dertte olan ve soyu tükenme tehlikesi altında olan muzu kurtarmak için bilim insanlarının yeni bir planı var.

Geçmişte ülkemiz için lüks meyveler arasında görülen muz, son yıllarda ülkemizde de yetiştiriciliğinin yaygınlaşması ile herkes tarafından alınabiliyordu (artık alınamıyor). Sanırım alınabilir duruma gelse de onu tehdit eden hastalıktan dolayı yine yüzleri güldürmeyebilir.

Yıkıcı bir etkiye sahip panama hastalığı, muz bitkilerine zarar veren ve şu anda Asya, Avustralya ve Orta Doğu’yu önemli derecede tehdit eden bir hastalık. Hastalıktan kaynaklanan ekonomik kayıp sadece Filipinler’de 400 milyon dolar olarak gerçekleşti. Hastalık 44 milyar dolarlık muz sektöründeki insanların geçimini değil, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerdeki kalori alımının önemli bir kısmı için muzlara bağımlı olan 400 milyon insanı da tehdit ediyor.

Ancak, umutlar kaybolmuş değil. Muz bitkisini ve onu üreten endüstriyi koruma çabası içinde olan bilim insanları Panama hastalığına dayanıklı yeni bir bitki ıslah etmeye çalışıyor. Ancak belki de bu kriz, yiyeceğimizi sürdürülemez bir şekilde büyüttüğümüze dair bir uyarı ve kalıcı bir çözüm için daha radikal değişikliklere bakmamız gerekecek.

Muzun tehdit altındaki durumunu incelerken, tarihine de bakmamız gerekiyor. Özellikle Latin Amerika’da çok fazla üretilen muz, bazı bölgeler için çok büyük öneme sahip (Muz Cumhuriyeti).

Muzda Panama Hastalığı Tehdidi Büyüyor

Fusarium solgunluğu veya Panama hastalığı olarak bilinen bir durum, Latin Amerika ülkelerindeki tüm bahçeleri yok ediyor. Bu durum Muz Cumhuriyeti gibi ülkelerde daha da can sıkıcı bir duruma dönüşüyor.

Soyu Tükenme Tehlikesinde Olan Muzu Kurtarmak İçin Yeni Bir Plan Var
Fusarium oxysporum. Keith Weller, USDA-ARS / wikipedia

Aynı tipteki muzlar genetik olarak hemen hemen aynıdır. Bu nedenle bir bitki enfekte olursa, bir plantasyondaki diğer tüm ağaçlar da aynı hastalıkla bulaşık olur. Durum böyle olunca, sadece bir ağaç hastalığa yakalandığında o bahçenin tamamı aynı hastalıktan kurtarılamaz hale geliyor.

Muz üreticileri ya da şirketler hastalık bulaşmış bahçelerle mücadele edemedikleri için yağmur ormanları tahrip ederek yeni muz bahçeleri tesis ediyorlar. Ancak kaçınılmaz son ile yine karşı karşıya kalıyorlar.

https://theconversation.com/the-quest-to-save-the-banana-from-extinction-112256
Panama disease. wikipedia, CC BY-SA

Neyse ki, muz şirketleri, Latin Amerika’da yetişen “Gros Michel” türünün aksine, “Cavendish” (musa cavendishii) olarak bilinen Çin orjinli, kısa bodur olan başka bir muz çeşidinin Panama hastalığına neredeyse tamamen dirençli olduğunu fark etti.

Cavendish, endüstriyi kurtarmıştı ve beş yıl gibi kısa bir sürede dünyaya yayıldı. Bugün, ihraç edilen muzların % 99’u ve dünya çapındaki toplam üretimin neredeyse yarısı Cavendish çeşididir. Ancak süper kahraman olan Cavendish çeşidi de, muz endüstrisinin en büyük kırılganlığı haline geldi. Panama hastalığı gittiği evrim tatilinden geri döndü ve artık Cavendish çeşidini de tehdit ediyor (2000 yılların başında, Tayvan’daki 50.000 hektarlık muz alanlarından yalnızca 6.000 hektar kaldı).

Bilim insanları ise şimdi hastalığa karşı farklı yollar deniyor. Bunlardan ilki, muz bitkisinin crispr ile genetik olarak değiştirilmesi ile hastalığa bağışık hale getirilmesi. Bir diğer alternatif ise bu Panama hastalığına sebep olan mantara karşı pestisitlerin geliştirilmesi. Üçüncü alternatif yol ise sıfırdan, hastalığa bağışık ve daha güçlü muz genetiklerinin kodlanması.

Yine de muzların esas kurtuluşu, farklı muz türlerinin yetiştirilmesinde ve hastalıklara karşı genetik varyasyonlar oluşturulmasında yatıyor. Üç zincirli DNA’ya sahip bir bitki olan muz, diğer türler gibi genetik çeşitliliğe sahip değil. Bütün bitkiler aşağı yukarı birbirinin klonu ve bu da bitkiyi hastalıklara açık hale getiriyor.

Panama Hastalığı

Panama hastalığının bilinen en eski keşfi aslında 1874’te Avustralya’daydı. İlk önce muz ağaçlarının yaprakları büyümeyi bıraktı. Sonra kıvrılmaya ve solmaya başladılar. Sonunda ağaçlar tamamen kurudu ve öldü. 1890’da hastalık kendi ülkesinde bulundu ve ardından geçen 30 yıl boyunca çoğu Karayip ve Orta Amerika ülkesine yayıldı.

Sebebinin belirlenmesi biraz zaman aldı, ancak 1910’da solgunluk mantarı Fusarium oxysporum cubense veya kısaca “Foc” olarak bulundu. Bitkiler öldü çünkü su ve mineralleri köklerinden yapraklara taşıyan kanallar tıkandı. Başlangıçta bu kanalların mantar tarafından tıkandığı düşünülüyordu, ancak artık mantarın yayılmasını durdurmak için kanalları bitkinin kendisinin tıkadığını biliyoruz.

Soyu Tükenme Tehlikesinde Olan Muzu Kurtarmak İçin Yeni Bir Plan Var
Panama hastalığı (Fusarium oxysporum cubense) bulaşmış muz bitkisi

Çeviri ve Derleme: Popüler Tarım | Bilim Haberleri


Kaynak

The quest to save the banana from extinction

Bu içerik PopulerTarim.com tarafından oluşturulmuştur. PopulerTarim.com'un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri" ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Konu Hakkındaki Düşünceleriniz? Yorumla...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Yorum yaptığınız için teşekkür ederiz.

1 Yorum
  1. Gamze yorumladı

    Sürekli vejetatif olarak çoğaltılan ger tür ya da çeşit bu tür küresel hastalıklarla karşı karşıya kalmaktadır/kalacaktır. Sürdürülebilir bir üretim ve iyi tarım uygulamaları ile bu tehdit azaltılabilir

Konu Hakkındaki Düşünceleriniz? Yorumla...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Yorum yaptığınız için teşekkür ederiz.