Bilim adamları, sadece tarım-beslenme bağlantısına odaklanmanın ötesine geçen ve gıda sistemlerinin tüm farklı öğelerini tanıtan küresel gıda sistemlerinin sürdürülebilirliği konusundaki ilk “detaylı” haritayı oluşturdular. Sonuçlar Nature dergisinde yayınlanmıştır (1).
Yazarlara göre, gıda sistemlerinin sürdürülebilirliğini tam olarak değerlendirmek için faktörlerin bir arada bulunması düşünülmelidir. Böylece ilk defa gıda sistemlerinin sürdürülebilirliğini dört önemli kategorideki faktörlere göre haritaladılar: çevre, sosyal, gıda güvenliği, beslenme ve ekonomi.
Her ülkenin toplam sürdürülebilirlik puanını hesaplamak için, Columbia’daki Uluslararası Tropikal Tarım Merkezi’nden araştırmacılar çevresel etkiler, sağlık ve gıda güvenliği ile sosyal eşitlik ve gelir dağılımına ilişkin 27 gösterge seçtiler.
Skorların, zaman içinde sürdürülebilirlikteki değişiklikleri izlemek ve politika ve iklim değişikliği eylemine rehberlik etmek ve daha da önemlisi, küresel gıda sistemleri üzerinde benzeri görülmemiş bir baskı uygulayan, artan popülasyon ve gıda talebindeki zorlukları ele almak için kullanılacaklarını umuyorlar.
İklim değişikliği ve beslenmemiz
Yediğimiz yemeğin iklim değişikliği üzerinde önemli bir etkisi olabilir, bu nedenle sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için insan diyetindeki yaygın değişikliklere ihtiyaç duyulacak.
Küresel ısınmayı kolaylaştırmak için 2050 yılına kadar 10 milyar seviyesine ulaşması beklenen küresel gıda güvenliğini sağlarken, küresel ısınmayı kolaylaştırmak için gıda sistemlerinin küresel bir öncelik haline getirilmesi gerekiyor.
Gıda sistemleri, gıdanın üretilmesinden dağıtım ve tüketime kadar her şeyi kapsar. Ancak, Kolombiya’daki Uluslararası Tropikal Tarım Merkezi’nden baş yazarı “Dr. Christopher Béné’ye göre mevcut sistemler bizi başarısızlıkla karşı karşıya bırakıyor. Ancak, çevresel etkileri en aza indirirken, 2050 yılına kadar 10 milyar seviyeye ulaşması beklenen küresel bir popülasyon için yeterli gıda üretme arasında kesin değişimler olması gerekecektir.”
Gıda Güvensizliği
Béné, “Şu anda, 800 milyondan fazla insan gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalmaktadır, dahası, birçok ülkede düşük kaliteli gıda ve çoğu zaman sadece eğitim eksikliği nedeniyle obezite artmaktadır.
Ayrıca, ormansızlaşma, kirlilik, toprak bozulması, biyolojik çeşitlilik kaybı ve sera gazı emisyonları gibi çevresel etkiler iyi çalışılsa da, gıda sistemlerinin sosyal ve ekonomik eşitsizlikler üzerindeki etkisi her zaman göz önünde bulundurulmamaktadır.”
Örneğin, açlık çeken insanları beslemek için yeterli gıda üretmenin yanı sıra, birçok geçim kaynağı balıkçılık, çiftçilik ve fabrika işi gibi gıda sistemlerine de bağlıdır. Aslında, tüm gıda sistemi ağı dünyadaki en büyük işveren olarak görülebilir. Bu nedenle, “gıda sistemi sürdürülebilirliğinin ekonomik ve sosyal boyutları göz ardı edilemez”, diyor Béné.
Bununla birlikte, gıda sistemleri hala nispeten yeni bir araştırma alanıdır ve araştırmacılar, hükumetlerin ve uluslararası kuruluşların sürdürülebilirliğini değerlendirmek için standart bir yöntem yoktur. Ancak, araştırmacılar bu yeni verilerin, yeni ve çok daha kapsamlı bir sürdürülebilirlik endeksinin geliştirilmesine katkıda bulunacağını umuyorlar.
California Üniversitesi’nden yazar Camila Bonilla, “Bu, dünya çapında gıda sistemlerinin sürdürülebilirliğini yalnızca gıda güvenliği ve beslenmesi, ya da çevre boyutu değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal boyutlar dikkate alınarak ölçmek ve karakterize etmek için yapılan ilk girişim” dedi.
Kaynak: Popüler Tarım | Bilim Haberleri
(1) Béné, C. et al. Global map and indicators of food system sustainability. Scientific Data (2019). DOI: 10.1038/s41597-019-0301-5