En son 1867 yılında tespit edilen ve literatüre Türk Endemiği olarak giren ‘Kan Damlası‘ bitkisi, 150 yıl aradan sonra tekrar Giresun ‘da görüldü.
Giresun’un Şebinkarahisar ilçesinde, Türk endemiği olarak literatüre giren “kan damlası” bitkisi, 150 yıl aradan sonra yeniden bulundu. Orman ve Su İşleri Bakanlığı 12. Bölge Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamaya göre horoz gülü olarak da adlandırılan ‘kan damlası’ bitkisi, ilk olarak 1867 yılında Rus doğa tarihçisi ve yer bilimcisi olan Pierre de Tchihatcheff tarafından keşfedilmişti. Literatüre Türk endemiği olarak da giren bitkinin “Giresun Karasal ve Sucul Biyoçeşitlilik Envanter Çalışması“nda Giresun ve Gümüşhane illeri dağılımlı endemik bitki olarak belirtildiğine işaret edilen açıklamada, bitkinin yaklaşık 150 yıl boyunca bir daha tespit edilemediği kaydedildi.
Aradan geçen 150 yılın ardından Ondokuz Mayıs Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fergan Karaer, Erzincan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Kandemir’in yaptığı çalışma sonucu, Giresun Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Ertan Kuduban ve ekibinin de katkılarıyla birlikte kan damlasının tekrar tespit edildiği bildirildi.
1600-1700 metre yüksekliklerde bulunan, 1950-2070 rakımlara kadar ulaştığı belirtilen bitkinin sığır kuyruğu, sarı kantaron, yabani soğan, geven, ada çayları ile birlikte aynı yaşam formlarının olduğu yerde bulunduğu belirtildi.
Araştırma ekibi, yaptıkları araştırma ile ilgili şu bilgileri verdiler:
“Kan damlası bitki cinsinin 9 türü, iki alt türü bulunmaktadır. Bu 9 türün 2’si sarı, 7’si kırmızı çiçeklidir. Kırmızı çiçekli olanlara halk arasında ‘kan damlası’ denilmektedir. ‘Adonis cylenea’ türü ise sarı çiçekli olanlardandır. Zehirli alkoloid içeren bu bitki tıbbi aromatik bitkiler arasında gösterilmektedir. Bu nedenle korunması önemli ve gereklidir. 2017 yılında tamamlanan ‘Giresun İlinin Karasal ve Sucul Biyoçeşitlilik Envanteri’nde, izlenmesi ve korunması gereken önemli bitkiler arasında gösterilmiştir.“
Literatürlerde 1600-1700 metrelerde yayılış yaptığı belirtilen bitkinin, 1950-2070 rakımlara kadar ulaştığı, sığır kuyruğu, sarı kantaron, yabani soğan, geven, ada çayları ile birlikte aynı yaşam ortamında bulunduğu, kuzey batıyı, nemli toprağı sevdiği https://tbimauritius.com ve küçük kayalık alanlarda yayılış yaptığının da görüldüğü ifade edildi.