İklim değişikliği ve diğer çevresel faktörler karşısında, Dünya’daki birçok yaşam formu ya uyum sağlama ya da yok olma ile karşı karşıyadır. Elbette bu yaşam formlarından biri olan bitkilerin değişen gezegene ayak uydurmak için çiçeklerinin renklerini değiştirdiği görülüyor. Ancak bu hızlı yenilenmenin bitkiler için çok büyük bir maliyeti olabilir.
Yeni araştırmalar, çiçeklerin yapraklarındaki ultraviyole (UV) pigmentleri değiştirerek yükselen sıcaklıklara ve azalan ozona yanıt olarak son 75 yılda nasıl hızla adapte olduklarını göstermiştir. Current Biology dergisinde bildirilen Clemson Üniversitesi liderliğindeki bilim insanlarının çalışmasına göre, 1941 ile 2017 arasında üç kıtadan 42 farklı türden oluşan 1.200’den fazla korunmuş bitki örneğini yakından inceledi ve UV’ye duyarlı bir kamera kullanarak çiçek pigmentasyon seviyelerini analiz ettiler.
Araştırma bulguları, çiçeklerin UV emici pigmentasyonunun 20. yüzyılın ikinci yarısı boyunca arttığını gösteriyor. Aslında, petal UV pigmentasyon seviyeleri, geçtiğimiz yetmiş yıl boyunca her yıl ortalama yüzde 2 arttı. Tesadüfen, on yıllar boyunca artan pigment seviyeleri, atmosferdeki yükselen sıcaklıklar ve azalan ozonla da yakından yansıdı.
Ozan Tabakasının Etkisi
Ozon, Dünya’nın stratosferinde bulunan ve Güneş’ten gelen UV radyasyonunu güçlü bir şekilde emen bir gazdır. Dünya atmosferindeki toplam ozon miktarının 1970’lerden bu yana giderek azaldığı göz önüne alındığında, bitkiler ve diğer yaşam formları daha fazla UV radyasyonuna maruz kalıyor. İklim değişikliği de daha yoğun UV radyasyonuna neden oluyor. Bitkilerin büyümesi için güneş ışığına ihtiyacı vardır, ancak tıpkı insan cildi gibi, Güneş’ten gelen çok fazla UV radyasyonu onlara zarar verebilir.
Bu pigmentler, gül yaprağının kırmızısı veya nergis sarısı gibi insanlar tarafından görülmez. UV pigmentleri de dahil olmak üzere birçok pigment insan gözüyle görünmez, ancak çiçek tarafından tozlayıcıları çekmek ve güneş kremi gibi UV radyasyonuna karşı koruma sağlamak için kullanılır. Bu nedenle, çiçekler bize çok farklı görünmese de, değişen ortamlarına uyum sağlamak için oldukça hızlı bir zaman alanında oldukça önemli bir değişiklik geçirdiler.
Tüm çiçekler iklim değişikliğinden etkilenecek mi?
Tüm çiçek yaprakları eşit şekilde etkilenmedi. Her şeyden önce, daha fazla ozon düşüşü yaşayan bitkiler, pigmentasyonda daha büyük artışlar gösterdi. İkinci olarak, polenleri açığa çıkan bitkilerde pigmentasyona daha fazla sahip olma olasılığı daha yüksekti, çünkü bitkinin bu kısmı özellikle UV’ye duyarlıdır ve yüksek sıcaklık stresi poleni kısırlaştırabilir.
Bazı çiçekli bitkilerin çevrelerinde karşılaştıkları değişikliklere uyum sağlamaya çalıştıkları iyi bir haber gibi gelebilir, ancak araştırmacılar, pigmentteki bu değişikliğin bitkilerin üreme performansına yüksek bir maliyet getirebileceği konusunda uyarıyorlar, çünkü tozlayıcıları çekmek için kullandıkları renklendirme bunlardan biri. Özellikle, yaprakların UV emici ve UV yansıtan kısımları arasındaki karşıtlık, bu adaptasyondan sonra azalabilir ve bu da bitkinin geçen tozlayıcıları etkilemesini zorlaştırabilir.
Çeviri ve Derleme: Popüler Tarım | Bilim Haberleri
İleri Okuma: Koski, M. H., MacQueen, D., & Ashman, T. L. (2020). Floral Pigmentation Has Responded Rapidly to Global Change in Ozone and Temperature. Current Biology. https://doi.org/10.1016/j.cub.2020.08.077
Kaynak: https://www.iflscience.com/environment/flowers-across-the-world-have-changed-color-in-the-face-of-climate-change/